İcra ve iflas hukuku, çoğunlukla Kocaeli Adliyesi içinde borçlu ve alacaklı ihtilaflarından doğan ve icra ve iflas kanunu metinlerinin hukuki dayanak olarak temel alındığı süreçlerle ilgilidir. Aynı zamanda bu hukuk dalı; idare hukuku ve vergi hukuku gibi alanlarla da ilişkilidir. İcra ve iflas meseleleriyle ilgilenen avukatlar;
- İcra avukatı,
- İflas avukatı,
- Borç alacak avukatı,
- Haciz avukatı,
Ve benzeri isimlerle anılmaktadır. Ayrıca bu hukuk dalına takip hukuku ve cebri-i icra hukuku gibi farklı isimlerle de hitap edilebilir. Fakat takip hukuku içinde iflas hukuku ve icra hukuku iki ayrı başlık altında kabul edilir ve bu nedenle takip hukukunun karma niteliği olduğu sayılır. İcra ve iflas hukuku en temelde gerçek ve tüzel kişiliklerinin haklarının korunması, çıkarlarının savunması ve alamadıkları ödemelerin tahsil edilmesi için başvurulan bir alandır.
İcra ve İflas Hukuku Hangi Konuları Kapsar?
İcra ve iflas hukuku, ilamlı icra süreçlerini ve ilamsız icra süreçlerini kapsamaktadır. İlamlı icra başlıkları arasında cüzi icra en başta gelir. İlamsız icralar arasında en sık rastlanılan başlıklar ise şöyle sıralanabilir:
- Abonelik ve üyelik sözleşmelerinden doğan borçların tazmini,
- Haciz işlemlerinin başlatılması, takibi, sonuçlandırılması ve kaldırılması,
- Kambiyo senetlerine dair haciz takibi yapılması,
- İpotek malların veya rehinlerin satışa çıkarılması, paraya çevrilmesi,
- Gayrimenkul tahliye davaları.
Bir icra ve iflas avukatı müvekkillerine genel olarak üç farklı kapsamda hizmet sunabilmektedir. Bunlardan ilki vekalet alarak dava açma ve yönetimi hizmetidir. Diğerleri ise hukuki danışmanlık süreçlerini ve iki taraf arasındaki arabuluculuk çabalarını kapsar. Bu üç farklı hizmet çeşidi içinde sıklıkla görülen konu kapsamları ve dava başlıkları şu biçimde maddelenebilir:
- İflas devam eden veya bitmiş firmaların satılması, birleşmesi işlemleri,
- İflas takip edilmesi ve yeniden yapılandırılması,
- Donatma iştiraklerine dair meseleler,
- Çeklerin takip edilmesi ve taraflar arasında arabuluculuk,
- Menfi tespit adına açılan davalar,
- Kayyım atanması ve atamadan doğan hak kayıpları,
- Finans, kira ve benzeri sözleşmelerden kaynaklanan ihtilaflar,
- Ticareti terk etmek isteyen gerçek ve tüzel kişiliklere hukuki destek,
- Leasing ve kredi borçlularından alacakların tahsili,
- Sermayesi pay edilmiş komandit şirket ortakları uyuşmazlıkları,
- Tasarrufun iptali davaları,
- İflas davaları,
- İflasa itiraz davaları,
- Konkordato istemi olan borçlu kişi ve kurumlar,
- Mali açıdan iflası kesinleşen şirketlere dair uyuşmazlıklar,
- Karşılıksız çek davaları,
- İflas sonucu mal rejimi meseleleri,
- İcraya itiraz davaları,
- İhalenin feshi adına yürütülen davalar,
- İstirdat davaları.
Haciz İşlem Türleri Nelerdir?
Haciz olgusu; borçlarının kendilerine getirdiği sorumlulukları sağlayamayan borçluların, mal varlıklarına yargı kararıyla el koyma işlemi olarak tanımlanabilir. Bu mal varlıkları kıymetli eşyalar, banka hesapları, araçlar ve benzeri taşınır mallar ya da taşınmaz gayrimenkuller olabilir. Bu doğrultuda borçlulara yapılacak haciz işlem türleri, davalılara tanıdığı hak ve kapsamlara göre beş ana başlıkta ele alınır: Kesin haciz ve ihtiyati haciz ilk iki başlığı oluşturur. Arkasından geçici haciz, ilave haciz ve tamamlayıcı haciz başlıkları gelir.
Bu beş farklı çeşitten bazılarının yürütülmesi için yargı kararı ve mahkeme izni şartı aranırken bazıları için bu tarz koşullar bulunmamaktadır. Haciz türlerinden en sık görülen kesin haciz işlemleridir. Kesin haciz prosedürlerinde öncelikle borçlulara ödeme emri ve ihtar tebliğ edilir. Bu tebliğler ibraz edildikten sonra belirtilen süre içinde borçlarını ödemeyen borçluların mal varlıkları satışa çıkarılarak kesin haciz yapılır. Geçici haciz türü ise kesin haciz hükümleriyle borçlunun mallarını hemen satışa çıkarmaz ancak borçlunun da kendi mal varlıkları üzerindeki tasarrufunu kısıtlar. Böylece borcunu ödemeyeceğinden şüphe duyulan borçlular, hacizden sakınmak için mallarını devredemez ve satamaz.
Geçici hacizden sonra aktaracağımız haciz işlem türü ihtiyati hacizdir. İhtiyati haciz işlemlerinde icra takibi dava yoluna gitmeden başlatılabilmektedir. Bu işlemlerde borçlunun mallarına geçici olarak el konulur ancak bu durum geçici haciz ile karıştırılmamalıdır. Çünkü geçici haciz satış yasağı içerir, ihtiyati hacizde geçici el koyma vardır. Bu bağlamda ihtiyati haciz, borçlunun mallarını kaçırması sonucu borcu ödemeyerek ortaya çıkaracağı mağduriyetleri önlemek için idealdir. Ek olarak borca tanınan süre sonunda haciz işlemlerinin hızlı gerçekleşmesi için de ihtiyati haciz işlevseldir.
Bir diğer haciz işlem türü de de ilave haciz başlığıyla bilinmektedir. İlave haciz; haciz odak alınan mal varlıklarının, borçlu tarafından diğer alacaklıları tarafından da haczedilmek istenmesi üstüne gündeme gelen bir haciz türüdür. Alacaklılar farklı farklı borçlardan doğan hacizler yapmak istediğinde borçlunun aynı mal varlığı üstüne ilave haciz konulabilir. Hemen arkasından alacaklılar başvuru tarihlerine göre bir sıra oluşturur. Borçlunun gerekli mal varlıklarına haciz yoluyla el konulur ve sırayla borçları ödenir.
Bu noktada son haciz işlem türü olan tamamlama (tamamlayıcı) haciz işlemleri, ilave haciz işlemiyle karıştırılmamalıdır. Tamamlayıcı haciz, gerekli haciz işlemleri sonucu farklı nedenlerle tam olarak borç kapatılamaması durumunda ortaya çıkar. Yanlış hesaplamalar, mal varlıklarının sanılandan daha ucuz değer etmesi gibi durumlarda alacaklıların alacakları tamamlanamayabilir. Bu durumda alacaklı tekrar bir haciz talebi oluşturur. Tamamlama haciz türünde işlemler alacaklının alacakları tamamlanana kadar devam ettirilebilir. Ancak unutulmamalıdır burada tek bir alacaklı vardır, ilave hacizdeki gibi farklı alacaklılar tamamlama haczi çıkaramaz.